BİR KADIN BİR ERKEĞİN GÜCÜNÜ ÜZERİNDE TEST EDEBİLECEĞİ BİR VARLIK DEĞİLDİR, DİZ DİZE OLABİLİRLER ANCAK, DİŞ DİŞE DEĞİL!..
- Özlem Saba
- 28 Oca
- 2 dakikada okunur
Ben hep derim ki;
Güçlü kadın olma miti bizi geleneksel kadın olmuş olmaktan çok daha zayıf kıldı!..
Bizi tanımlayan öz varlığımızı ve var olma nedenlerimizi unutup, onun bize kattığı değerleri elimizin tersiyle iterek bir zamanlar bağımlı alıcılıktan genel vericilere dönüştük.
Ve ne kadar modernleşirse modernleşsin, içinde hiç ölmeyecek ilkel eril bir aslanı taşıyan erkek, güçlü kadınlar karşısında bu ilkel yanını besleyemediği için bu hayattaki var olma nedenini/konumunu anlamlandırmak ve korumak adına sürekli güçlü kadınları alt etmenin yollarını arayacak göze göz/ dişe diş çatışmalara girecek, ya da daima talepkar, zaman zaman art niyetli kadınların yanında bu yönünü deneyimleye çalışacaktır.
Bazı erkekler ise, bu alma verme dengesinin ucunu biraz fazla kaçırarak, sürekli veren ve karşılığında nesnelliğin dışında hiçbir şey alamayan, ilkel yanı fazlasıyla beslenirken, öte yandan insani hiçbir duygusu tatmin olmayan, her türlü ilişkide varlığı mutlak olması gereken güven-sadakat- ahlaki ve etik değer gibi sormluluk statülerine inacını yitirmiş ve buna dayalı zamanla içinde yaşayacağı anlam kargaşası, biraz da kullanılmışlık hissi yüzünden talep edilen erkek konumundan aşırı talepkar erkek modeline dönüşecektir.
Böylelikle roller daima birbirine karışacak ve bunun kaçınılmaz sonucu olarak, her şey sürekli birbiriyle çatışma halinde olacaktır.
Oysa ki doğa denilen en bilinen ve en şaşmaz gerçeklikte tüm bu soruların cevapları saklı olsa da ne yazık ki modern çağda kendi doğasına en yabancı yaşayan canlı olan insan hayatına bir anlam bulmak arayışı adı altında bu gerçekliğe de yüz çevirip hainlikler yaparak zaman için de onu da yok edecektir...
Eğer sonu mutlak bilinen bir yolculuksa hayat, mühim olan nereye gittiğimiz değil, bu yolculukta neye/kime dönüştüğümüzdür...
İnindeki dişi aslana geyik yakaladığı için sevgi/onay/hürmet bekleyen erkekten
kendi dişisiyele savaşarak kendine yem eden erkeğe...
Aslında asıl görevi 'bir aslan kralın' gücünü onaylamak/desteklemek ve her türlü ganimeti adil bir şekilde dağıtarak besleyip büyütmek olan kadından erkeğini yok sayan her türlü rolü kendi üstlenip, zamanla tükenişe geçen kadına...
Hiçbir erkek uğrunda mücadele vermediği, amiyane tabirle 'bedavaya kapattığı' bir kadına değer vermez.
Ve gerçek hiçbir kadın, asıl gücünü kendini korumak/kollamak, beslemek için değil de zaman zaman ondan rol çalmak, rol satmak, çatışmalara girerek onu yenmek/ hükmetmek için güç kullanan bir erkeğe sırtını yaslayamaz ve onu alfa erkeği yapmaz!
Bu yüzden ben yine hep derim ki;
'Erek ve kadın birbirinin tamamlayıcısıdır,
muadili değil...'
Diz dize olabilirler ancak, diş dişe değil!..
Asıl gücünü yanlış yerde ve yanlış kişiye kullanan eril, ya da dişil rolünü kime sergileyeceğini kestiremeyen, yanlış tercihler yapan dişil hiç fark etmez hepsi bu oyunun dışına çıkar ve bunun ne yazık ki cezası her zaman kahredici bir yalnızlıktır.
Ve yalnızlık denilen 'insanın her şeyden ve herkesten soyutlanmış hali' hiç de tanrısal değildir!..
Comments